6 Nisan 2013 Cumartesi

Erdem'in Çantasından Çıkan Sürpriz

Benim tek tanecik, biricik bir oğlum var, biliyorsunuz. 1. sınıfa gidiyor. Zaman zaman haylazlık yapsa da her anne gibi o da benim değerlim… Bazen 1 yaşında bebek gibi davranıp beni kızdırır bazen de 40 yaşında insanın kalbinden ve dilinden dökülebilecek sözler çıkar ağzından… Bunları not ediyorum uzun zamandır, büyüdüğünde hayatın acımasızlıklarıyla tanışıp boğuşurken okuduğunda o gül yüzünde kırk gram tebessüm oluşsun diye...


Ama bu akşam karşılaştığım şey kısa bir not alarak geçiştirebileceğim bir şey değildi. Yazmak istedim. Senenin başında, okumayı öğrenecek heyecanıyla aldığımız ilk çantasını ve kalemliğini yıkamak için içini boşalttım. Defter, kalem, bozuk para cüzdanı, buruşmuş kâğıtlar, boyalar… İçinde bir şey kalmasın diye elimi son kez çantanın içine daldırdığımda parmaklarım onunla buluştu. Taşınırken Kuran-ı Kerim’leri kolilere koymam. Arabada ayrıca taşırız.  Bu küçük Kuran-ı Kerim de arabada kalmıştı. Oradan almış. Çantasına koymuş. Günlerce taşımış.
1.sınıf öğrencisinin çantasından iki cihan sultanının göklerden getirdiği kitabı taşıması o kitabı göndereni, o kitabı getireni ve o kitabın ta kendisini ne kadar çok sevdiğinin işaretiydi. Onun karnımdaki ilk hareketlerini hissettiğim andan beri en büyük duam bu sevginin kalbine dolmasıydı. Zaman zaman içindeki Allah ve Peygamber sevgisini sözleriyle yansıtıyordu. Bunu davranışlarıyla da göstermeye başlamasının beni ne kadar mutlu ettiğini bilemezsiniz.

Her anne babanın çocuğu ile ilgili çeşitli idealleri ve belki bazen ütopyaları vardır. Kimisi çocuğunun üst düzey bir bürokrat, kimisi Allah’ın rızası için yaşayan iyi bir kul, kimisi idealist ve gözü kara bir sosyalist, kimisi sadece bir bilim dehası yetiştirmek ister ve bence rüştünü ispatlayıp kendi kararlarını verecek yaşa gelene kadar herkes çocuğunu istediği gibi yetiştirmekte hürdür. Örnekleri çoğaltmak da tabii ki mümkündür.

Okumayı, yazmayı, toplama, çıkarmayı öğrendi, er geç öğrenecekti, eğitim hayatı boyunca daha da çok şey öğrenecek ama öğrenmesi gereken en önemli, en hayati bilgi benim için buydu. Hayatına rehberlik edecek en önemli kılavuz olduğuna emin olduğum Kuran-ı Kerim eğer gerçekten içine işlediyse bundan sonra oğlumla ilgili hayata dair hiçbir endişem kalmaz. İnşallah bu böyledir. İnşallah son nefesini verene kadar Kur’an ve sünnet çizgisinden ayrılmadan yaşayan bir evlat yetiştirmek nasip olur bana ve isteyen herkese… 

Görüşmek üzere…



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yukarıdaki yazıyla ilgili yorumunuzu alayım : )